Trilye’nin dar sokaklarında yürürken, tarihin derin izlerini taşıyan yapılara rastlamak kaçınılmazdır. Bu yapılardan biri de, hem mimarisi hem de duvarlarındaki freskleriyle dikkat çeken Kemerli Kilise’dir. Diğer adıyla Panagia Pantobasilissa Kilisesi, Trilye’nin en eski ve en etkileyici yapılarından biridir.
Kemerli Kilise’nin inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, mimari özellikleri ve duvar tekniği göz önüne alındığında, 13. yüzyılın sonlarına tarihlenmektedir. 1676 yılında Dr. J. Covel tarafından hazırlanan el yazması bir belgede, kilisenin Panagia Pantobasilissa’ya (Bakire Meryem) adandığı belirtilmektedir .
Kilise, doğu-batı doğrultusunda uzanan Yunan haçı planına sahiptir. Yüksek kubbesi ve dört sütun üzerine oturtulmuş kemerleriyle dikkat çeker. Sütunlarının Mısır’ın İskenderiye şehrinden getirildiği rivayet edilmektedir . Yapının en dikkat çekici özelliklerinden biri, duvarlarını süsleyen fresklerdir. İlk katman freskler 14. yüzyıl başlarına, ikinci katman ise 18. yüzyıla (1723) tarihlenmektedir. Bu freskler arasında, elinde kılıç tutan asker figürleri, Baş Melek Mikhael’in kanatlı tasviri ve Hz. Meryem’in yaşamını anlatan sahneler bulunmaktadır .
1855 yılında meydana gelen büyük depremde kilisenin kubbesi ve çan kulesi yıkılmış, 1883 yılında onarılmış olsa da özgün niteliğini yitirmiştir . Mübadele sonrası şahıs mülkiyetine geçen yapı, uzun yıllar depo olarak kullanılmış ve metruk hale gelmiştir. Ancak yakın zamanda, İstanbul Fener Rum Patrikhanesi’nin Bursa Metropolitliği’ne atadığı Elpidophoros Lambriniadis tarafından satın alınmış ve restorasyon çalışmaları planlanmaktadır .
Kemerli Kilise, sadece mimari ve sanatsal özellikleriyle değil, aynı zamanda taşıdığı tarihî ve kültürel mirasla da Trilye’nin en önemli yapılarından biridir. Ziyaretçiler için, Trilye’nin tarihî dokusunu hissetmek ve geçmişe bir yolculuk yapmak adına mutlaka görülmesi gereken bir duraktır.